Aydınlanmak
Karanlıkları delen bir yıldız olmak, göklerde yer alıp ihtişamla parlamak ne güzeldir.
Yıldız olmak; kendi enerjisini üretmek, “sürekli “yaydığı ısı ve ışıkla etrafındaki göksel cisimlere yaşam kaynağı olmaktır. Kısaca aydınlanmak ve aydınlatmaktır.
Aydınlanmış, aydın bir insan da toplum içerisinde bir yıldız gibi yerini alır. Sanatçı olup sahnelerde parlar, bilim adamı olup buluşlarla parlar, veli olur gönüllerde parlar…
Nasıl olur bu aydınlanma, nasıl aydınlanıp kendi ihtişamıyla parlar insan derseniz eğer cevabı gökteki yıldızların yolculuğundan okumak gerekir.
– Oluşumu milyarlarca yıl süren bir Yıldız, yolculuğunun başında galakside bir atom bulutu olarak yer alır.
Atomların dağınık bulutsu yerleşimi gibi insandaki cevherlerin kaynağı olan deneyimler de işlevsizliğe yakın, dağınık bir şekilde mevcudiyetini sürdürür.
-Galakside meydana gelen bir şok dalgasının etkisiyle bulut sıkışır, yıldız ışıklarına geçirgen şeffaf yapı bozulur ve karanlık buluta dönüşür.
İnsan yaşadığı şok etkisindeki ani bir deneyim ile birlikte içsel bir baskıya, sıkıntıya düşer. O gün geldiğinde bu derde dışarıdan ne bir şey ne de bir kimse derman olamaz. Kimileri ruhun karanlık gecesi der, kimileri kıyamet vakti.
– Bulut kendi kütle çekim kuvveti ile hızla içine çöker ve çevresinden ayrışır.
Aradığı dermanı dışarıda bulmayan insan içe dönmeye karar verir. Çevresinden olabildiğince ayrışıp inziva sürecini başlatır.
– Çöken parçacıkların merkezde toplanmasıyla birlikte çekirdek oluşur ve diğer çöken parçalar bu merkezdeki çekirdek etrafında dönmeye başlarlar. Çökme devam ettikçe basınç sıcaklık ve dönüş hızı giderek artar.
Çöken parçalar insanın yaşamında edindiği bilgiler ve deneyimlerdir. Yaşadığı deneyimleri kendi merkezinde, Öz’ünde kalarak dönüştürmeye başlar. Deneyimleri dönüştürmek bir anlamda acının içinden geçmektir ve bu dönüşümle beraber Öz’e ait olmayan her ego, kimlik veya veçhe alev alıp yanmaya başlar.
– Çökmenin devam etmesi ile sıcaklık 10 milyon dereceye ulaşırsa hidrojen atomları reaksiyona girerek helyumu dönüşür, kütlece hafifler ve yükek miktarda ışıkla birlikte enerji açığa çıkar. Böylece Yıldız oluşumu tamamlanmış olur.
Öz’e ait olmayan parçaların ve deneyimlerin harladığı ateşten geriye sadece ÖZ kalınca, deneyimlerin aşkınlığı ile beraber aşkın ateşi alevlenmeye başlar ve aydınlanma gerçekleşir. Bu aşk ateşi ile özündeki cevherleri bir araya getirip işleyerek yeni ve farklı cevherler üretmeye başlar.(Notaların, harflerin, bigilerin, bir araya gelip şaheser olarak ortaya çıkması gibi). Bu yaratım hali insanın yükünün hafiflemesine olanak tanırken yarattığını çevresine sunmasıyla beraber ışık saçıp parlayan bir yıldız haline bürünür ve aydınlatma da gerçekleşmiş olur.
-Yıldızın içe çökelmesini dengeleyen enerji hidrojeni helyuma dönüştürmesiyle açığa çıkar ve yıldız bu sayede küçülmesini engeller ve parlaklığını sürdürür.
Aydın İnsan dönüşümünü ve üretkenliğini devam ettiği sürece içsel dengesini korur ve aşkın ateşi ile parlamaya devam eder.
Pazar gecesi Öz’e ait olmayan parçaları içsel ateşimizle dönüştürerek ışıldamak için bir arınma çalışması yapacağız.
Çalışma Öncesi
Çalışmadan önce boş bir kağıda parlamak, parlatmak istediğiniz parçanızı veya bir konuyu kağıda konu başlığı olarak yazın. Bu konu başlığı altında içinizden geçenleri o anın getirdiği içsellikle alakalı yada alaksız sorgulamadan kağıda aktarın. Kalbinizin bilgeliğinin kaleminizi yönlendirceğine güvenin.